3 Temmuz 2013 Çarşamba

İç Denetim Departmanınızın Paydaş Desteğini Kaybediyor Olduğunu Gösteren Beş Kırmızı Bayrak

Richard Chambers'ın Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü'nün Web Sitesindeki (Chambers on the Profession) "Chambers’tan Meslek Üzerine" isimli blogunda 1 Temmuz 2013'te paylaştığı "Five Red Flags That Your Internal Audit Department May Be Losing Stakeholder Support" başlıklı yazısını aşağıdaki şekilde sizler için çevirdim.

Richard Chambers, CIA, CGAP, CCSA, CRMA, iç denetim mesleği üzerine kişisel bilgi ve düşüncelerini paylaşıyor.


Paydaş desteği, iç denetimin hizmet ettiğimiz organizasyona değer katmak ve katkıda bulunma kabiliyeti için yaşamsal önemdedir. İç denetim yöneticiler ve onların elemanları paydaşların beklentilerini karşılamadıkları zaman, geçmişte elimizde olması hoşumuza giden desteğin elimizden kayıp gittiğine dair bazı tipik işaretler ve erken göstergeler ortaya çıkar.

Birleşik Devletler Ordusu’nda iç denetime liderlik ettiğim yıllar boyunca bu senaryonun birçok defa oynandığına şahit oldum. Bunun kurumsal sektörde de aynı şekilde meydana geldiğini gördüm. Meslektaşlarımın çoğu gibi, ben de haleflerimin paydaşlarla bağlantılarını kaybettiği noktada iç denetim fonksiyonunu devraldım. Bu suretle, işaretleri gördüm. Nasıl göründüğünü biliyorum ve bazılarını sizinle paylaşabileceğimi düşünüyorum:
1. Donuk Cevaplar. Eğer paydaşların sizin risk değerlendirmenizi tamamlamasında zorluklar yaşıyorsanız, bir problem vardır. İdareciler ve yönetim kurulu üyeleri uykularını kaçıracak şeyleri her zaman bulurlar. Eğer kaygılarını sizinle paylaşmıyorsalar, bu, sizin onların tarafında hareket ettiğinize veya sizin ve takımınızın onlara hitap edecek yetenekte olduğuna inanmadıkları anlamına gelebilir.
2. Telefon hiç çalmıyor. Değer katmak, her iç denetim fonksiyonu için uzun dönemde başarının anahtarıdır. Eğer idareciler ve işletme birim liderleri iç denetimin değer kattığına inanmıyorlarsa, sizi nadiren problem çıktığı zaman veya iç denetimin girdisi ve görüşünün gerekli olduğuna inandıkları zaman arayacaklardır. Eğer telefonunuz çalmıyorsa, bağlantılarda bir problem olabilir.
3. Kopmuş cumhuriyetler. İç denetim artan bir şekilde savunmanın üçüncü kademesi olarak adlandırılmaktadır, kesik çizgili savunma hattı değil. Kuvvetli bir iç denetim fonksiyonu tek bir sesle konuşur. İşletme birimleri kendi denetim takımlarını yaratmaya (veya iç denetimin yapabileceklerini yapacak kendi elementlerine sahip olmaya) başladıkları zaman muhtemelen sizden almak istediklerini alamıyorlardır.
4. Kaynak kesintisi. Şirketler önem verdikleri şeylere yatırım yaparlar. Eğer bir organizasyonun bütçesi yönetim kurulunda tümden kesintiye uğruyorsa, bu başka bir şeydir. Ama eğer sizin bütçeniz diğer departmanlarla orantısız bir şekilde kesintiye uğruyorsa, bu artık sizin ihtiyaç duyduğunuz paydaş destek seviyesinden yararlanamayacağınızın oldukça açık bir göstergesidir.
5. Dış kalite değerlendirme sizin görüşünüz değil. IIA’in Uluslar arası Mesleki Uygulamalar Çerçevesi’nin 1312 nolu Standardı iç denetim departmanlarının en azından beş yılda bir dış kalite değerlendirmesi yaptırmasını gerektirmektedir. İç denetim asla bu değerlendirmenin yaptırılması proaktif olarak bastırmayan taraf pozisyonunda olmamalıdırlar. Eğer paydaşlar bağımsız olarak bir kalite değerlendirmesi başlatıyorlarsa, bu muhtemelen onların kaygıları olduğunu ve bir doğrulama ihtiyacı duydukları anlamına gelir.
 İşte bunlar benim gözlemlediğim bazı noktalar. Şimdi sorular geliyor: Treni tekrar rayına sokmak için ne yapabilirsiniz? Beni tanıyanlar cevabımı sürpriz bulmayacaklardır. Bence en iyi başlangıç noktası odadaki fili kabullenmek ve “Sizin ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi karşılamayabildiğimizi anlıyorum, ve kendimizi daha iyi bir iş çıkarmak için tekrardan taahhüt altına sokuyoruz” demektir.

Açıklık arayın. Kuvvetli yanlarınız ve zayıflıklarınızla ilgili dürüst geri bildirimler alın ve iç denetim fonksiyonunun daha efektif hale getirilmesi için paydaşların yardım etmesini sağlayın.Olumlu sonuçlarınızda onlara da hak verin. Sadece daha iyisini yapacağınızı deklare etmeniz yeterli değildir. Paydaşlarınızı da sürece dahil etmelisiniz.

Rehabilitasyon süreci zor olabilir. Fakat bir probleminizin olduğunu tanımanız, savaşın yarısıdır.

Siz ne düşünüyorsunuz? Eminim siz de böyle bir güven krizi ile mücadele etmek zorunda kalmış veya bunu başka bir organizasyonda gözlemlemişsinizdir. Nasıl sonuçlandı? Gözden düşen bir iç denetim takımının paydaşlarla nasıl tekrardan bağlantıya geçtiğine dair sizin görüşlerinizi duymaktan isterim.


Çeviri ile ilgili olarak farkettiğiniz hatalar olursa, düzeltilmesi için lütfen bc@besimcaliskan.com adresine email atınız.

This article was reprinted with permission from InternalAuditorOnline.org blog, "Chambers on the Profession" (July 1st, 2013), published by The Institute of Internal Auditors, Inc., www.globaliia.org

Bu makale, Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü, www.globaliia.org tarafından yayınlanan InternalAuditorOnline.org "Chambers on the Profession" (1 Temmuz 2013) blogunun izniyle yayınlanmıştır.