26 Kasım 2010 Cuma

XBRL ve Muhasebe Meslek Mensupları:


 XBRL ile ilgili detaylı bilgi için lütfen www.xbrl.gen.tr adresii ziyaret ediniz.

Avrupa Muhasebeciler Federasyonu (FEE), Aralık 2009 tarihli Politika Durumu isimli bülteninde, XBRL’e niye ihtiyaç duyulduğunu ve FEE’nin XBRL ile ilgili pozisyonunu açıklamaktadır:[1]

Finansal bilgileri sunan ve internet üzerinde tarihsel anlamda bu bilgileri sağlayan düzenleyici kurulların da içinde olduğu, birçok organizasyon bulunmaktadır. Günümüzde kamunun kullanması için internette sunulan finansal bilgiler, web tarayıcıları için evresel dil olan pdf veya html gibi standart formatlardadır. Pdf ve html, ilgili tarafları fiziki yerleri neresi olursa olsun, uygun finansal bilgiye kolayca ulaşmalarını sağlayan statik formatlardır. Bununla birlikte, pdf ve html, finansal bilgilerin değişimini sağlamaz veya sadece “kopyala ve yapıştır” şeklinde bir değişim sağlamaktadır. Bu statik formatlar bir tek raporlamaya erişim gereksinimi duyan bir kişi bilgileri sayfa sayfa okumak anlamına gelmektedir. Verilerle daha ileri bir etkileşim, kes ve yapıştır veya bilginin yeniden düzenlemesi ve daha ileri kullanım için uygun formata dönüştürülmesi ile mümkün olabilmektedir. Birçok raporlamaya, özel bir amaca yönelik olarak erişilme ve okuma ihtiyacı olabilir. Örneğin, 10 yıllık bir dönem için 10 firmanın gelirlerinin karşılaştırılması için kullanıcı 100 farklı raporlamaya erişime gereksinim duyacak, her birini gerekli bilgi için araştıracak ve eğer bulduysa, uygun bilgiyi alıp çıkaracaktır. Bu suretle, istatiksel verilerin analiz edilmesi veya daha ileri bir işlem için uygun yazılım paketlerine konulması için toplanması, külfetli, pahalı ve hataya eğimlidir. Bu formatlar aynı zamanda şirketlerin, vergi iadesi almak ve finansal kuruluşlar için hazırlayacakları raporlamaları için çok az faydaya sahip bulunmaktadır.

Bununla birlikte, bu şekilde dinamik olarak oluşturulan bilgilerin, sonrasında otomatik olarak uygun veri yığını etkileşimli olarak kullanılması ile özünde var olan kullanım maliyetlerinden sakınılması ve kalitenin yükseltilmesi olasıdır.

Ayrıca, elektronik posta gönderen birinin, elektronik postaların arkasındaki teknolojiyi anlamasının gerekmediği gibi, XBRL’le hazırlanmış finansal tablo hazırlayıcı ve kullanıcılarının XBRL’i anlaması gerekli değildir. Gerçekte, XBRL, insanlardan ziyade, bilgisayarlar tarafından yazılmak ve okunmak üzere tasarlanmıştır. Bununla birlikte, bir muhasebeci için, XBRL’in sunulacak finansal raporlara düzgün uygulandığından emin olacak kadar teknik beceri gereklidir. Bu sebeple, XBRL’in düzgün kullanımını sağlayacak bazı önemli eğitim ve alıştırmalar bulunmaktadır.

Özet olarak, XBRL’i kullanmak, finansal bilgilerin toplanma ve sunulması sürecinin akışındaki, tekrarlanan veri girişlerini, karşılaştırmaları, transfer ve aktarımları elimine etmektedir. Finansal verilerin yatırımcılar, analistler, finansal kurumlar ve düzenleyiciler gibi kullanıcıları, eğer veriler XBRL formatında ise, daha hızlı ve verimli bir şekilde bu verileri alabilir, bulabilir, karşılaştırabilir ve analiz edebilirler.

22 Kasım 2010 Pazartesi

Her Uyum Görevlisinin Rüyası


Bir finansal kurumda uyum görevlisi olmak, dünyadaki değişiklikleri takip etmeyi gerektirir. Ama tüm değişiklikleri bulmak, derlemek, takip etmek gerçekten büyük bir zaman gerektirir. Aynı anda bir çok kaynağı takip etmeniz gerekir ve büyük ihtimalle bazı şeyleri kaçırırsınız. Değişiklikler derken sadece düzenlemelerdeki değişikliklerle ilgili haberler değil, kural ve düzenlemelerdeki gelişmeleri de takip etmek gerekir. Eğer bu değişiklikler ve gelişmelerle ilgili yapılabilecek analizler konusunda sizi yönlendirecek birileri yoksa, tüm bu kural ve düzenlemelerdeki değişiklik ve gelişmeleri işinize uygulamak çok büyük bir zaman alır. Bu uygulama konusunda size pratik bazı kısayollar öğretecek birilerini bulmaksa hemen hemen imkansızdır. Bazılarınız “İngilizcem süper, zaten tam bir internet kurduyum, internette ulaşamayacağım kaynak yok” diyebilirsiniz ama bu bile size büyük bir zaman kaybı yaratacaktır.

Bugün size özellikle finansal kurumlarda çalışan uyum görevlileri için hayatı oldukça kolaşlaştıran bir hizmetten bahsetmek istiyorum. Ben şans eseri tanıştım bu sistemle. LinkedIn’de tanıştığım bir kişi, bu sistemle ilgili çalışıyordu ve bana bu sistemi 1 ay süre ile kullanma fırsatı verdi. Açıkçası böyle bir hizmetten çok heyecanlandım ve etkilendim. Bu sebeple bu konuda yazmak ve duymayan herkesi haberdar etmek gerekir diye düşündüm. Büyük ihtimalle adını duyanlarınız vardır. Bu hizmetin adı Complinet. Compliance yani uyum konusunda tam bir bilgi tankı diyebilirim. Bilgi tankı dedim, zira portal, site, kütüphane gibi kavramların hepsi tam olarak ifade etmeyecek. Bu arada eklemeden geçmemek gerekir ki, Complinet’in arkasında bir dünya devi Thomson Reuters var.

Biliyorsunuz, özellikle para aklamanın önlenmesi konusunda şüpheli işlemleri yakalayabilmek için sisteminizdeki parametreleri, dünyadaki gelişmelere göre güncel tutmanız gerekmektedir.

Örneğin ABD’nin Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi OFAC’ın, Kuzey Kore hükümeti adına gizli olarak işlem yapan bir şirket ve işlemlerine aracılık eden bir bankayı kara listeye almış olması haberi, sizin de hemen adım atmanızı gerektiren bir haberdir. Sizin kurumunuzda da bu banka ve şirket ile ilgili herhangi bir işlem olup olmadığını bilmek isteyeceksinizdir.

Örneğin; İngiltere’de finansal hizmetlerde müşteri varlıklarının korunması ile ilgili CASS (Client Assets) düzenlemeleri ve İngiliz hukuku arasındaki etkileşimler bazı müşteri varlıklarının bazı operasyonel risklerden çok çabuk etkilenmesine sebep oluyorsa, bunu önlemek için neler yapılabileceğine dair analizleri seri makaleler halinde okuyabilmek, bu piyasada işlem yapan müşterilerinizin varlıkları için hayati derecede önem arz edecektir.

Örneğin; yine İngiltere’de FSA’nın (Financial Services Authority) finansal hizmetler veren kurumların müşterilerle yapılan haberleşmelerin kayıt altına alınması ile ilgili olarak kayıt altına alınması imkansız olan çalışanların özel cep telefonlarından yapılan haberleşmelerin kayıt edilmemesi istisnasının kaldırılması ile ilgili uygulamaya yönelik notları bilmek, kendi kurumunuzda geliştireceğiniz düzenlemeler konusunda size önemli bir fikir sahibi olma fırsatı verecektir.

Örneğin; Britanya’nın Virgin adalarındaki hedge fonları ülkenizde pazarlarken, hangi kayıt ve tanıma kurallarına dikkat etmeniz gerektiğine dair uygulama notları yine hayatınızı çok kolaylaştıracaktır.

Complinet’i bir buzdağı olarak tanımlayacak olursam, buraya kadar anlattıklarım belki de Complinet’in sadece suyun üstünde kalan çok küçük bir parçasının küçük bir özeti olabilir.

Complinet’in sağladığı belki de en önemli hizmeti Global Screening’dir (yani Küresel Taramadır). Finansal hareketlerinden şüphelendiğiniz bir kişi veya organizasyonun ismini girerek o kişinin hakkında daha önce bir suç kaydı varsa, o bilgilere ulaşabilirsiniz. O kişinin değişik resimlerini, kullandığı diğer isimleri, beraber çalıştığı kişileri, adresleri görebilirsiniz. Bu kişinin daha önce kayıt altına alınmış suçlarını da görebilirsiniz. Hatta bu kişi ile ilgili ileride gelecek bilgiler konusunda otomatik olarak bilgilendirilmek için sisteme kayıt da düşebilirsiniz. Bu hizmeti bu kadar özet anlatmak belki biraz haksızlık olacak ama sizlere yazının sonunda vereceğim linklerden sizler daha detaylı olarak bu hizmeti inceleyebileceksiniz.

Complinet sizi Global Screening hizmetinde şüphelendiğiniz kişinin bilgilerine ulaştırmakla yetinmiyor. TransWatch isimli hizmetiyle kara paranın aklanmasının önlenmesi ile ilgili olarak şüpheli işlemlerin denetlenmesini hizmetlerini de sunuyor.

Uyum ile ilgili kurum politikalarınızın güncel olması önemlidir. Kural ve düzenlemelerde değişiklikler olduğunda hangi değişikliğin, sizin politikanızda nereleri değiştirmeniz gerektiğini analiz etmeniz bir hayli zamanınızı alacaktır. Ancak, Complinet, bunu sizin yapacak bir hizmet sunuyor. Policy Manager (Politika Yöneticisi) ile kendi kurum için düzenlemelerinizi kurum dışındaki kural ve düzenlemelere bağlayarak, kurum dışındaki her kural ve düzenleme değişikliğinin sizin kurum içindeki düzenlemelerinizde nereleri tekrar düzeltmeniz veya güncellemeniz gerektiğini anında görebiliyorsunuz.

Sizden uyum konusunda hem kendinizi eğitmeniz ve hem de kurumunuzdakileri eğitmeniz, sizden önemli beklentilerden biridir. Özellikle kurumunuzdaki çalışanları eğitirken, eğitim notları hazırlamak, gerçek hayattan örnekler verebilmek, bu eğitimi sürekli halde tutmak çok zordur. Complinet’in E-Learning hizmeti ile bu eğitim yükü sizin üzerinizden tamamen kalkıyor. Complinet, kurumunuz çalışanlarının eğitimini sizin için üstleniyor.

Complinet’in tüm bu hizmetleriyle ilgili olarak mevzuat ve haberler açısından Türkiye’yi de kapsamı altına almaya hazırlandığını öğrendim. Complinet’in bu hizmetlerini Türkçe ve Türkiye’yi içerecek şekilde genişletmesiyle Türkiye’de uyum konusunda çalışan tüm profesyoneller büyük bir kolaylıkla tanışmış olacak. Halen yoğun bir şekilde yabancı müşterilerle çalışan finansal kurumlar için Complinet’in hizmetleri büyük kolaylık olarak görüyorum.

İngilizce, Fransızca ve Arapça online ve karşılıklı eğitimler vermiş olan Complinet’in eğitim hizmetlerini Türkçe olarak vermeye başlaması, Türkiye’deki kara paranın aklanmasının önlenmesi konusunda eğitimlerin çok daha sofistike bir hale gelmesini sağlayacaktır.

Thomson Reuters'in Complinet hizmeti ile ilgili detaylı bilgiye http://www.complinet.com/connected/solutions/overview/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Bir dahaki yazımızda XBRL’in muhasebe meslek mensuplarına getireceği kolaylıklara değineceğim.

Görüşmek üzere.

Saygılarımla,

Besim Çalışkan

9 Kasım 2010 Salı

IOSCO Gelişen Piyasalar Komitesi Konferansı İzlenimlerim


Merhaba Sayın Okurlar,

Özellikle iç denetim üzerine iş arama çabalarımı sürdürürken, piyasalardan ve uygulamalarla ilgili gelişmelerden uzak kalmamak için seminer ve konferanslara gitmeye devam ediyorum. Bu yazıda sizlere daha önce sözünü  verdiğim gibi katıldığım seminer ve konferanslardan edindiğim bilgileri ve çıkardığım dersleri sizinle paylaşmaya devam edeceğim.

13-15 Ekim 2010’da IOSCO’nun (International Organization of Securities Commissions – Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü), Emerging Markets Commission (Gelişmekte Olan Piyasalar Komisyonu) toplantıları İstanbul Swiss Hotel’de yapıldı. 13-14 Ekim’de sadece IOSCO üyelerine açık toplantılardan sonra 15 Ekim’de herkese açık bir konferans vardı. Ben de bu önemli konferansa katılarak izleme fırsatı buldum. Şimdi de sizlerle bu konferansta edindiğim bilgileri ve genel anlamda çıkardığım dersleri paylaşacağım.

Konferans, Devlet Bakanı Ali Babacan’ın açılış konuşması ile açıldı. Bakan Babacan’ın konuşmasında değindiği en önemli konu bence, ülkelerin küresel olarak finansal çöküşlerin, suistimallerin önlenmesi için birleşemedikleri yönündeki sözleriydi. Bakan Babacan, özetle, G20 ülkelerinin toplantılarında finansal çöküşlerin, krizlerin ve suistimallerin önlenmesi ile ilgili konuşulanların hep temenni olarak kaldığını ve ülkelerin kendi ekonomik krizleriyle mücadelede yapılması gerekli düzenlemeleri ertelediklerini veya uygulamadıklarını söyledi. Sayın Bakan’ın sözlerinden finansal suistimallerle küresel bazda mücadele çok yakın bir zamanda imkan dahilinde olmadığı görüşüne vardım.

Konferansın ilk konusu “The new global financial architecture along with the new measures taken on the financial crisis: Are securities regulators in Emerging Markets properly equipped to manage systemic risk?” yani, “Finansal krizlerde alınan yeni önlemlerin beraberinde yeni küresel finansal mimari: Gelişmekte olan piyasalardaki menkul kıymet düzenleyici kurulları, sistematik riski yönetmek için gereği kadar donanımlı mı?” şeklindeydi.  Bu konuda konuşmacıların değindiği konular şunlardı:
1-      Basel II gibi bası düzenlemelerin krizleri önlemede başarılı olmadığı görüldü.
2-      Ülkelerin merkez bankalarının kendi para birimlerinin değerlerini arttırmak veya azaltmak için aldıkları sürekli değişen ekonomik kararlar dünyada dengesizlikler yaratıyor.
3-      Kriz, şeffaflığın arttırılması, basiretli önlemler ve yatırımcı koruması kanunları gibi kapsamlı finansal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu gösterdi.
4-      Ülkelerin finansal piyasalardaki self regulation, yani düzenlemeleri finansal oyuncularının insafına bırakan düzensizliğin sona erdirilmesi gerekli.
5-      Financial innovation, yani finansta yeni, birbirinin içine geçmiş karışık, tanımlanması, takip edilmesi, denetlenmesi güç enstrümanların çıkarılması yoluyla finans piyasasının büyütülmesi önlenmelidir.
6-      Küresel krizin, küresel bir iyileşmeye dönüşmesi ve yeni ekonomi balonlarının oluşmasının önlenmesi için uluslararası işbirliği ve eşgüdüm gerekli.
7-      Yeni finansal mimari için güçlü ve etkili düzenlemeler ve iyileştirmeler ana konular. Aksi taktirde yetersiz kalacaktır.
8-      “Too big to fail”, yani batmasına izin verilemeyecek kadar büyük finansal kurumlar gibi diğer sorunlar da çözülmelidir.
9-      En son krizlerde gelişmekte olan piyasaların kendini daha çabuk toparlatıkları kanıtlanmışken, hala potansiyel devamsız (volatile) sermaye akımlarını yönetme riskiyle karşı karşıya kalmalarına bir çözüm bulunmalıdır.
10-  Esas meydan okuma, üretimi, ticareti ve iş imkanları yaratıcı iyi bir sistemi tekrar kazanmak olmalıdır.
11-  Finansal piyasalarda sermaye çok hızlı yer değiştirmektedir; rekabet çok korkunç boyutlardadır; bölgesel farklar giderek yokolmaktadır.
12-  Bir başka konuşmacıya göre geliştirilmesi gereken düzenlemeler şöyle: Batmasına göz yumulmayacak kadar büyük kurumlar sorununun önlenmesi; dengesiz teşviklerin önlenmesi; işletme raporlamalarındaki şeffaflığın arttırılması; emtia piyasalarındaki finansal türev enstrümanlarının, vadesinde para değiş tokuşu yapmak yerine o emtia ile değiş tokuşunun arttırılmasına (fungibility) yönelik teşvikler yapılmalı; sermayenin yer değiştirmesiyle ilgili düzenlemeler arttırılmalı; yatırımcı koruma ile ilgili düzenlemeler geliştirilmeli.
13-  Başka bir konuşmacı da, en büyük problemin batmasına göz yumulmayacak kadar büyük kurumlar sorunu olduğunu belirterek, Basel III’ün büyük bir gelişme olduğunu ancak, bankaların batma tehlikesinden etkilenmez olması için yeterli olmadığını söyledi ve kararlı finansal düzenlemelerle krizin üstüne gitme konusunda artık o il heyecan ve isteğin kaybolmaya başladığını  (running out of steam) ve devlet garantilerinin büyük bir problem olmaya devam ettiğini söyledi.

Konferansın ikinci oturumunun konusu, “Corporate Bond Markets in the Emerging Markets: setting the scene for their development” yani, “Gelişmekte Olan Piyasalarda Şirketler Tahvil Piyasası: onların geliştirilmesi için sahnenin kurulması” idi.  Bu oturumda, şirket tahvilleri piyasasının gelişmesinin önünde banka mevduatlarının ve en büyük rakip enstrüman olan devlet borçlanma enstrümanlarının olduğu söylendi. Devlet kağıtlarına oranla düşük ratingli  şirket tahvillerine yatırımcıların yatırım yapma iştahının arttırılması gerektiği, bunun için de takas ve saklamanın  “PVP Basis” yani “Ödeme Karşılığında Ödeme” diye çevirebileceğimiz düşük likidite ortamarlında kullanılan, ödeme kuyruğunu arttıran ama riski düşüren sistemle yapılması; likit olmayan piyasalarda takas garantilerinin verilmesi ve son olarak da; şirket tahvillerinin repo işlemlerine konu edilmesi ve uluslararası pazarlara açılması gerektiği söylendi.

Saygılarımla,

Besim Çalışkan